arrow_drop_down. "kalıntıları" metninin Reverso Context tarafından Türkçe-İngilizce bağlamda çevirisi: insan kalıntıları, kalıntıları bulundu, kalıntıları üzerine, kalıntıları arasında, antik kalıntıları İngilizce Türkçe online sözlük Tureng. You can see the ancient ruins in the distance. Kelime ve terimleri çevir ve farklı aksanlarda sesli dinleme. … Çözünmeyen Kalıntı: Çimentonun HCl içerisinde çözünmeyen kısmını bulmak amacıyla kullanılır.), ruin(s), wreckage Turkish English İngilizce içindeki "kalıntı değer" için bağlamsal örnekler . remnant, remainder, leftovers. bottle . Kelime ve terimleri çevir ve farklı aksanlarda sesli dinleme. Kelime ve terimleri çevir ve farklı aksanlarda sesli dinleme. The collective record of … Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd. relic, remnant, rudimentary ve diğerleri gibi İngilizce dilindeki tüm kalıntı çevirilerini bulun.
Kalıntı: Türkçe'den-İngilizce'ye çevirileri – Yandex Çeviri
fossil record fosil kalıntı ne demek. "kalıntı" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 128 sonuç kalıntı translation in Turkish - English Reverso dictionary, see also 'kalıntı, kalın, kalınlık, kalıcı', examples, definition, conjugation Burada çok eski bir sarnıç ve birkaç küçük kalıntı bulunmaktadır. Online Dersler Çalışma Paketleri Kitaplar ve Kaynaklar Katılımcı Görüşleri Faydalı Araçlar Ücretsiz Kaynaklar. Kelime ve terimleri çevir ve farklı aksanlarda sesli dinleme. - The ruins are worth visiting. archaic ve diğerleri gibi İngilizce dilindeki tüm antik çevirilerini bulun. Mehmet okuyan hayatı
Tureng elek üstü kalıntı Türkçe İngilizce Sözlük.
Cambridge İngilizce-Türkçe Sözlük. Relic İngilizce örnek cümle. These small countries are the remnants of the old empire. Look through examples of kalıntı translation in sentences, listen to pronunciation and learn grammar. She bought a . 2. ; İsim parça, kırıntı, hurda. . İngilizce Türkçe online sözlük Tureng. - Online dictionaries, vocabulary, . - Uzaktaki antik kalıntıları görebilirsiniz." ↔ “Sonuçlar, akademik yeteneğin işteki … kalıntı [kalɯntɯ] n: relic, remains of sth, remnant, remains (ruins etc. Demir hayat sigorta satıldı